Türkiye'de üniversiteli olmak için yapmanız gereken şey oturup yıllarca,aylarca, günlerce saatlerce ders çalışmak. Bunun dışında yapmanız gereken hiçbirşey yok. Peki dünyanın gelişmiş ülkelerinde üniversiteli olmak için ne yapmanız gerekiyor; öncelikle eğitim hayatınız boyunca beceriler, yetkinlikler, farklılıklar, projeler yapmanız daha sonra bunları üniversitelere anlatmanız kendinizi kabul ettirmeniz gerekmekte. Peki sizce hangi yöntem doğru, sizce hangisi doğru bilmiyorum ama ülkelerin gelişmişlik düzeyi, öğrencilerin mutluluğu, üniversitelerin başarısı ve verimliliği, mezunların üretkenliğine bakıldığında kesinlikle bizim modelimi yanlış. Peki bir şeyin yanlış olduğunu bildiğimiz halde neden ısrarla onu devam ettiriyoruz.
İşte bunu sorduğunuzda iki cevap alıyorsunuz birincisi eşitlik ikincisi güvenlik ve tarafsızlık. Peki ama eşitlik derken neden bahsediyoruz eğer eşitlik farklılıkları yok etmekse burada başarılıyız. Çünkü sadece sınava dayalı seçimler üretken öğrencileri yok edip liseleri de farklılıkları törpülemeye itiyor. O halde birinci gerekçe yanlış. İkinci gerekçe güvenlik; peki soruyorum güvenliği sağlamak için öğrencileri yanlış bir sisteme mahkum bırakmak mı lazım? Yoksa güvenlik devletin görevidir ve amaç insanların hayatını en iyi şekilde idame etmesini sağlamak mıdır? İşte ben burada kimse kusura bakmasın ama ülkenin kırsal biryerinde 5 kişi kopya çekmesin diye 10 bin zeki çocuğumuzu yok ediyorsak kimse kusura bakmasın ama bu güvenlik falan değildir.
Ama güneş balçıkla sıvanmaz sözü kendini yeniden ıspatlıyor. Üniversiteler merkezi seçme ve yerleştirme sisteminin yanlışlığının kendilerine verdiği zarara tahammül edemedikleri için yeni sistemler kurmaya başladılar. Önce Bahçeşehir üniversitesinin geliştirdiği Apply BAU sistemi, sonra Koç üniversitesinin Anadolu Bursiyerleri sistemi, her iki sistemde öğrenciler tarafından o kadar benimsendiki Apply BAU sistemine bu yıl 15 bine yakın öğrenci başvurusu yapıldı üstelik mühendislik ve iletişim için geçerli olmasına rağmen.
Şimdi de Bahçeşehir Üniversitesi Tıp fakültesi için yeni bir sistem açıkladı. "Bilim insanı yetiştirme programı" Tıp okumak isteyen öğrencilerin sadece uygulama hekim olmasının yeterli olmadığını bu öğrencilerin bilim insanı olması gerektiğini savunan dekan Prof. Dr. Türker Kılıç "bilim insanlığı bir yaşam biçimidir. Buna uygun öğrenciler seçmek istiyoruz" diyor. Bunun için öğrencilerin fotoğraflı bir özgeçmiş ile, 300 kelime ile neden tıp bilim insanı olmak istediklerini anlattıkları yazı, iki adet öğretmenler tarafından yezılmış referans mektubu veya yazı alamayan öğrenciler iki adet referans öğretmen bilgisini tanitim@bahcesehir.edu.tr veya mumin.yildirim@bahcesehir.edu.tr adresine tercih dönemi sonuna kadar göndermeleri isteniyor. Başvuran öğrenciler önce bir elemeden geçirilecek saha sonra mülakata alınacak mülakat sonunda öğrenciler burslar verilerek (ki burslar içinde tam burstan, yurtdışı eğitimler, mentör bilim insanı gibi fırsatlar var) kabul edilecek.
İşte gördüğünüz gibi siz ne kadar öğrencileri tek tip yapmaya çalışsanızda yeni dünya ve yeni kuşak bunu reddedecektir. Sonuç olarak tek sınava dayalı, liseleri sınav hazırlık kurumu haline getiren sistemler çökmüştür. YÖK'e düşen acil olarak çağa uygun bir yerleştirme ve seçme sistemi yapmaktır yoksa her yıl yetenekli çocuklarımızı kaybetmeye devam edeceğiz.
TYT YKS net puan hesaplama programı indir
YÖK sanal tercih rehberi indir
TYT YKS başarı sırası hesaplama sihirbazı Tıkla İndir