Üniversiteye girişte sınav sistemi neden değişti?



Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, üniversite giriş sisteminin aksayan taraflarını gidereceklerini belirterek,"Sınav stresini azaltacak, karmaşıklıktan uzak, daha yalın ve sade bir sistemi amaçlıyoruz." dedi.

Bakan Yılmaz, programı kapsamında gittiği Sivas´ta yaptığı konuşmada, bu yola halkın ve Hakk´ın rızasını kazanmak için çıktılarını söyledi. Hükümetleri döneminde yapılan yatırımlara değinen Yılmaz, bundan sonra yılmadan, yorulmadan daha çok çalışmak gerektiğini vurguladı. Yılmaz, hükümete geldikleri günden bu yana kişi başına düşen milli gelirin, ihracatın, sağlıkta memnuniyetin arttığını dile getirerek, eğitimin de çağın gereklere uygun değiştiğini, geliştiğini ve tecrübeler ışığında da güncellendiğini bildirdi.

Hayata hazır, sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştiren bir eğitim sistemi hedeflediklerine dikkati çeken Bakan Yılmaz, bütçede en fazla payı eğitime ayırdıklarının altını çizdi.
İsmet Yılmaz, eğitim sistemine eleştirilerin de olduğunu anımsatarak, "Bu eleştirilerin gelmesi çok normal. Eğitimde eleştiriler her dönemde yapılır." diye konuştu.

"Öğrencinin üzerindeki stresi azaltmak ana gayemizdir"

Türkiye´nin bir çok ülkeden daha iyi noktaya gelmesinin sebebinin eğitim olduğunu vurgulayan Yılmaz, Türkiye´de eğitimin iyi bir yolda gittiğini söyledi. Yılmaz, değişen sınav sistemleriyle ilgili şu değerlendirmede bulundu: "Üniversite giriş sistemiyle ilgili de bir değişiklik var. Üniversite giriş sisteminin aksayan taraflarını gidererek sınav stresini azaltacak, karmaşıklıktan uzak, daha yalın ve sade bir sistemi amaçlıyoruz. Eğitim öğretimin bütün kademelerinde öğrencinin üzerindeki stresi azaltmak ana gayemizdir. Öğrenci stres içinde olursa başarıyı yakalayabilmesi mümkün değildir. Uygulanmakta olan giriş sistemi iki aşamada gerçekleştirilmektedir. Sınavların ilki mart, diğeri haziran ayındadır. Sınavlar 3 hafta sonuna yayılmakta ve toplam 5 gün sürmekteydi. YÖK tarafından yapılan yeni düzenlemeyle sınav bir hafta sonunda gerçekleştirilecektir. Yani cumartesi başlayacak, pazar günü öğlen bitecek.
Diğer bir önemli değişiklik, puan türleriyle ilgilidir. Şu an var olan 18 puan türü yönetilmesi gereken süreci zorlaştırmakta ayrıca bazı programlar için aday havuzunu daraltmaktaydı. 18 puan türü azaltılacak ve az sayıda adayın girdiği dil puanı dışında temel olarak sayısal, sözel ve eşit ağırlık puan türleri olacaktır. Sayısal, sözel, eşit ağırlık bir de dili katarsak 4 puan türü olacak. Artık eskisi gibi 18 puan türü olmayacak. Yeni sistemde bir diğer önemli değişiklik de şudur, Türkçe ve matematik sınavın merkezinde olacak. Bu diğer müfredatın sorulmayacağı anlamına gelmemektedir.

Millî Eğitimin müfredatı daha önce olduğu gibi sorgulanmaya devam edecektir. Yine baraj puanı da olacaktır. Sınavda YGS ve LYS ayrımı kalkacaktır. Yüksek öğrenim programlarına sayısal, sözel, eşit ağırlık ve dil puanlarıyla girilecektir. Belirli alanlarda uygulanmakta olan başarı sıralaması bundan sonra da aranacaktır. Hangi alanlardı? Tıpta vardı, hukukda vardı, mimarlıkta vardı, eğitim fakültelerinde vardı. YÖK yeni düzenlemeyle sınavı öğrencilerimiz, aileleri, rehber hocaları için daha yalın, daha sade ve daha sistemli yönetilebilir bir hale getirmeyi hedeflemektedir."

Bakan Yılmaz, Türkiye´de yapılan ne kadar iyi iş varsa bunun sorumlusunun eğitim, ama ne kadar eksik iş varsa bunun sorumlusunun da yine eğitim olduğunu söyledi.
TYT