Merkezi sınavda 60 soru ölçme ve değerlendirme açısından yeterli mi?



Milyonlarca öğrencinin büyük bir merakla beklediği TEOG'un yerine gelen sistem Milli Eğitim Bakanı Dr. İsmet Yılmaz tarafından açıklandı. Yeni gelen sitemle ilgili hem merakları gideren hem de bilgilendirmelerde bulunan Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan, "Sınavsız liseye geçiş modelinde liselerin eğitim kalitesinin arttırılması hedef alınıyor" dedi.

Öğrencilerin merakla beklediği liseye geçiş sistemine ilişkin detayları Milli Eğitim Bakanı Dr. İsmet Yılmaz açıkladı. Yılmaz, TEOG'un ardından liselere geçişteki yeni sistem hakkında bilgiler verdi.

Yeni sistemi değerlendiren Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan, "TEOG yerine gelen yeni sistemde sınavsız yerleştirme esas alınıyor ve eğitim bölgeleri belirleniyor. Eğitim bölgelerinde Anadolu Lisesi, Meslek Lisesi ve İmam Hatip Liselerinin olduğu okullar yer alacak ve öğrencilerin adreslerine en yakın olan okula yerleştirilmesi esas alınacak. Bu sistemde öğrencilerin 5 tane okul tercihinde bulunmaları bekleniyor. 5 tane okul içerisinde de evlerine en yakın olan okula yerleşme şansları olacak. Yeni açıklanan sınavsız liseye geçiş modelinde liselerin eğitim kalitesinin arttırılması hedef alınıyor. Farklı başarı gruplarındaki öğrencilerin bir araya gelmesiyle üst başarı grubundaki öğrencilerin orta ve alt gruptaki öğrencilerin de başarısı yükselteceğine ve böylelikle okulların başarısının da yükseltilmesi hedefleniyor. Burada amaç aslında sınavsız geçiş modeli ile Türkiye'nin her yerindeki liselerin eğitim kalitesini arttırmak. Bu yıl 8. Sınıflarda 1 milyon 200 bin öğrenci sınava girecek bu öğrencilerin yaklaşık yüzde 90'ının sınavsız geçiş modeli ile adresine en yakın olan okula yerleşeceği öngörülüyor" dedi.

"Merkezi sınavda 60 soru yetersiz kalıyor"

Geri kalan yüzde 10 için ise öğrencilerin yine Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Haziran ayının ilk hafta sonunda yapılacak olan merkezi sınav hakkında bilgilendirmelerde bulunan Dr. Özge Aslan, "Merkezi sınavda öğrencilerin karşısına 60 soru çıkacak ve 90 dakika süre verilerek tek bir oturum ile sınav gerçekleştirilecek. Sayısal ve sözel derslerin yer alacağı bu sınavda 60 sorunun ölçme ve değerlendirme açısından yetersiz kalacağını düşünüyorum. 60 sorunun mutlaka arttırılması gerektiğine inanıyorum.

TEOG'dan farklı olarak merkezi yapılacak bu sınava sadece isteyen öğrenciler girecek. Yeni sistemle tüm öğrenciler için sınava girme zorunluluğu kalktığından öğrenciler ve aileler üzerindeki sınav stresinin de azalacağını düşünüyorum. Öğrenciler TEOG'da sadece 8. Sınıf müfredatından sorumlu oluyorlardı. Ancak dün yapılan açıklamalarla bu yıl 6. ve 7. Sınıf kazanımlarından da sorumlu olacakları belirtildi. Soruların ağırlıklı olarak 8. Sınıf konularından ancak 6. ve 7. Sınıfta sarmallığı olan, ön koşul ilişkisi olan, birbirine paralel olan konulardan geleceğini öngörüyoruz. ''diye konuştu.

"Yılsonu başarı puanı etkili olacak"

Adrese dayalı yerleştirme sisteminde yılsonu başarı puanın devreye gireceğini belirten Aslan, "Merkezi sınav ve adrese dayalı yerleştirmenin sonuçları Haziran ayı içerisinde aynı tarihte ve birlikte açıklanacak. Merkezi sınavda da yine öğrenciler sınav sonrasında aynı şekilde 5 tane okul tercih edebilecekler. Buna göre de yerleştirmeler yapılacak. Yılsonu başarı puanının etkisiyle ilgili merkezi sınavlar için net bir açıklama yapılmadı. Ancak adrese dayalı sistemde yılsonu başarı puanı etkili olacak. Örneğin bir okula 150 tane başvuru yapıldığında okulun kontenjanının 100 olduğunu düşündüğümüzde kontenjan dahilinde öğrencilerin yılsonu başarı puanlarına bakılarak sıralama yapılacak ve buna göre yerleştirmede yılsonu başarı puanı esas alınmış olacak" ifadelerini kullandı.

"Liselerin Mayıs ayından önce açıklanması önemli"

Merkezi sınav için belirlenen liselerin daha önce açıklanmasının öğrencilerin hazırlıkları açısından önemli olduğuna vurgu yapan Aslan, "Yeni sistemde merkezi sınavda sadece belirlenen liseler için bir sınav yapılacağı belirtildi. Burada bahsedilen liseler Fen liseleri, Sosyal Bilimler liseleri ve Proje okulları oluyor. Belirlenen liselerin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Mayıs ayında açıklanacağı belirtildi. Ancak bunun daha erken açıklanması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bu belirlenen liselere sınav ile yerleştirme yapılacağı için öğrencilerin bir an önce hedefledikleri okulların bu liste içerisinde yer alıp almadığını görmeleri ve buna göre hazırlıklarını yapmaları oldukça önemli" dedi.

"Öğrencilerimiz 21. yüzyıl bireyleri olsunlar"

Yeni sistemin Türkiye'deki liselerin eğitim kalitesinin arttırılması üzerine kurulmuş bir sistemden oluştuğuna değinen Aslan, "Liselerin eğitim kalitesinin artması noktasında doğru bir değişim, doğru bir yenilik. Çünkü artık okullar öğrencileri TEOG sistemine hazırlayan kurumlar haline dönüşmüştü. Bu yüzden okullarımızın amacının öncelikle sınav odaklı olmamaları gerekiyor. Okullarımız öğrencileri sadece sınava hazırlamak yerine hayata hazırlamaları gerekiyor. Öğrencilerimizin 21. yüzyıl becerilerine sahip bireyler olarak yetişmesini önemsemeliyiz. Öğrencilerimizin 21. yüzyıl öğreneni olup yaratıcı düşünen, eleştirel düşünen, problem çözebilen bireyler olmalarını istiyoruz. Bu yüzden okulların amacı bahsettiğimiz bilgi ve becerileri öğrencilere kazandırmak üzerine ve bu becerilerle donanarak bir üst öğretim kurumuna öğrencileri taşımak üzerine olmalı" ifadelerini kullandı.

"Rehber öğretmenlerine büyük görevler düşüyor"

Rehber öğretmenlere öğrenciyi tanıması ve yönlendirmesi açısından büyük görevler düştüğünü belirten Aslan sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Her öğrenci için sınavın zorunlu olmamasındaki bu değişiklik ile öğrenciler ilgi alanına göre liseleri tercih edebilecek. Öğrencinin spora, sanata ilgisi varsa spor veya sanat liselerine yönlendirilmesi önemli. Rehber öğretmenlerimize çok büyük görevler düşüyor. Rehber öğretmenlerimizin öğrencilere tanıma çalışmaları yapıp bu tanıma çalışmaları doğrultusunda öğrencileri doğru liseye yönlendirmesi çok önemli. Öğrencinin hedefi ne ise o lisede okumalı. Öğrenci meslek tercihini üniversitede yapıyor ancak onun bir ön adımı olan lisede de öğrenciler alan tercihi yapıyor ve okudukları lise ne ise üniversitede tercih edecekleri bölümler buna göre şekilleniyor. Öğrenci fen lisesinde okuyorsa bununla ilgili bir alana yerleşiyor. Önemli olan öğrencinin hedefleri, ilgisi ve yetkinliği doğrultusunda doğru liseyi tercih etmesi''
MEB