Liselere girişte üç çember sistemi nasıl uygulanacak?



MEB Müsteşarı Tekin, liselere girişte üç çember sisteminin uygulanacağını açıkladı. Eve yakın ilk çemberdeki okullara giremeyenler, üçüncü çembere kadar şansını deneyecek. Uzmanlar, "Üçüncü çemberdeki okul kilometrelerce uzakta olacak, eve yakın sözü havada kalıyor" diyor. Klasik liselerin geri gelmesini istiyorlar.

Liselere girişte TEOG yerine getirilen yeni sistemle ilgili Milli Eğitim Bakanlığı'ndan (MEB) her gün yeni bir açıklama yapılıyor. En son MEB Müsteşarı Yusuf Tekin'in liselere yerleştirmede 3 çember sisteminin uygulanacak olmasını açıklaması tartışmaları beraberinde getirdi.

Tekin'in verdiği bilgilere göre liselere adrese dayalı yerleştirme yapılacak ancak öğrencinin yerleşememesi ihtimali göz önünde bulundurularak Anadolu, meslek ve imam hatip olmak üzere üç okul türünü kapsayacak şekilde üç çember oluşturulacak. 5 okul tercih etme hakkı olan öğrenci, evine yakın liseye yerleşemezse, adresine ikinci derecede yakın olan liseleri, sonrasında üçüncü çemberde bulunan liseleri tercih edebilecek.

Tekin, herhangi bir Anadolu lisesine gitmek isteyen öğrencinin mutlaka bu okullardan birine yerleşeceğini çünkü adresleri, liselerin kayıt bölgelerini oluştururken o bölgedeki yaşayan vatandaş sayısı, o bölgedeki ortaokulların 8. sınıftaki öğrenci sayısının bu okullarla eşleştirildiğini belirtti.

Ancak eğitimciler çember sistemiyle öğrencinin adresine yakın istediği okul türüne girmesinin mümkün olmadığını kaydediyorlar. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi büyükşehirlerde üçüncü çemberde yer alan okulların da dolması durumunda öğrencinin açıkta kalacağını belirten uzmanlar, birçok öğrencinin liselere giriş sınavında şansını denemek isteyeceğine dikkat çekiyorlar. Sağlıklı yerleştirmenin yapılabilmesi için klasik liselerin geri gelmesi gerektiğini söyleyen uzmanların 3 çember sistemiyle ilgili görüşleri şöyle:

'Geleceğim söz konusu'

Ege Karakaş: Sınava girmek zorunlu değil ama benim derslerim iyi. Bu nedenle İstanbul'daki iyi liselere yerleşebilirim diye düşünüyorum. Geleceğim için sınava gireceğim.

'Yakında iyi bir lise yok'

Berat Tekin: Sınava girmezsem eve en yakın liseye gideceğim. Ancak evime yakın iyi bir lise yok. O nedenle sınava gireceğim. Gözde liselerden birine yerleşmek istiyorum.

'Sistem, karışıklık doğurur'

İstanbul eski İl Milli Eğitim Müdürü ve MEB Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi emekli Genel Müdürü Ömer Balıbey:

Çember sistemi Milli Eğitimde bugüne kadar görmediğimiz bir sistem. Olumlu ve olumsuz yönleri mutlaka var. Bu şekilde bir anda değerlendirilmesi yeni sorunlar getirecektir. Bu sistemle liselere öğrenci yerleştirme şu anda mümkün görünmüyor. Cumhurbaşkanımızın TEOG'u iptaldeki asıl amacı sınav sistemi değil, sınav sisteminden kaynaklanan kayıt karmaşasıydı. Ve Cumhurbaşkanımız bu konuda haklı. 2013'ten itibaren liselerin tamamı Anadolu liselerine dönüştü ve sıkıntılar başladı. Halbuki daha önce sınava girenlerin dışındaki öğrenciler adrese dayalı sistemle kayıt yaptırıyorlardı.

Çember sistemiyle sınava girmeyenlere yeni bir kayıt sistemi getiriliyor. Bu durum kafa karışıklığı doğurur. Asıl amaç öğrencilerin kendi mahallesindeki okula gitmesi. Sistemin uygulanması zor gözüküyor.Vatandaş adrese dayalı kayıt sistemle ilkokul ve ortaokula nasıl kayıt yaptırıyorsa gidip sınavla öğrenci almayan en yakın liseye kaydını yaptırabilir.

Sınavla öğrenci alan okulların dışında orta öğretim kurumlarının kayıtları Bakanlıkça değil daha önceden olduğu gibi İl ve İlçe komisyonlarınca yapılmalı. "En iyi okul, eve en yakın okuldur" teziyle İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü dönemimizde kayıt komisyonu oluşturmuştuk. Lise sınavına müracaat edip kazanamayanlar mahallelerindeki okullara gidip kayıt yaptırmışlardı.

'Kalite elde edemedik'

Öğrenciler sınavla belirtilen okullara girmek için müracaat edebilirler. Ölçülmeyen başarı, başarı değildir. Daha önce İstanbul'daki öğrencilerin 3'te biri bu tür okullara girebiliyordu. Şimdi de bu okullara sınavla girenler puanları tutarsa kayıt yaptırabilirler. Kendilerine bir hedef seçenler bu okullara kayıt olurlar. Dolayısıyla bu sınav ve kayıt sistemiyle hak edenler istedikleri okula girerler.

Tüm liseleri Anadolu lisesi yapmakla kalite elde edemedik. Halbuki İstanbul'da 6-7 yıl öncesine kadar, büyük ilçelerde bir ya da iki tane Anadolu lisesi vardı. Geriye kalanların çoğundan üniversitelere daha çok öğrenci yerleşiyordu. Örneğin; Bakırköy, Çamlıca Kız, Beşiktaş, Kadıköy liseleri genel liselerdi ama üniversiteye Anadolu liseleri kadar hatta daha fazla öğrenci yerleştiriyorlardı.

'Genel liseler geri gelsin'

İstanbul Lisesi eski Müdürü Sakin Öner: Üç çember sistemi büyükşehirlerde biraz zor uygulanır. Uygulanırsa da servis sayısını artırır. Sistem çok az insanı mutlu eder. Üçüncü çemberin sonunda da okulların kontenjanı dolarsa, ne olacak? İmam hatiplerde önemli boşlukların olduğu açıklandı. Genel ortaokul ve liselerden çok imam hatip ortaokulu ve lisesi yapıldı. Bu sayı çok fazla. Bunların içerisinde doluluk oranı düşük olan imam hatip ortaokul ve liselerinin genel ortaokul, liseye veya Anadolu lisesine dönüşmesi gerekiyor. Problemin çözümü için genel liseler çoğaltılmalı. Genel liselerde kontenjan limiti yoktur.

Kontenjanı boş olan okulları çok programlı hale getirmek de çözüm olabilir. Küçük yerlerde üç çemberli sistemin ihtiyacı tam karşılayacağını düşünmüyorum. Çünkü Anadolu liselerinin 30-34 kişilik sınıf kontenjanı var. Halbuki sınıflar 42 öğrenci alabilecek kapasitede. Anadolu liselerinin kontenjanı biraz daha artırılabilir. Yabancı dil eğitimi yapılabilir mi derseniz yapılamaz. Zaten yabancı dilde ders saatleri çok azaltıldı. Dolayısıyla kontenjanın artırılmasında bir mahsur yok. Kırsal kesimdeki çocukların sınava katılım oranı düşük olabilir ama şehir ve ilçe merkezlerinde yüzde 100 katılım olur. Sınav ücretsiz. Çocuğun kaybedeceği bir şey yok.